13 Ekim 2009 Salı

Bırakın moda sizi konuşsun





Bırakkın Moda sizi konuşsun .

her sezon bu sene ne moda olucak sorusunu sorarız hepimiz senelerin modası olna parçalar günümüzde form bulur ve tasarımcıların imzasını alarak yeniden sanat eserine dönüşür peki bu moda kavramı nerden çıktı .



moda nedir?

ve neden ihtiyaç duyarız?














Evrensel anlayış, kendini ifade etme özgürlüğü, yaşamı renklendirme sanatı moda için birçok yakıştırma yapmak mümkün en başta başlı başına dev bir sektör moda endüstrisi bir çok sanatçı disenger kreatif direktör barındıran bu dünya göz alıcı olduğu kadar da kirli bir dünya

Moda olanı arama çabası alt sınıftan üst sınıfa kadar herkesin arayışı olmustur. Temelde beğenilme güdüsü bizleri yeni ve farklı olana itmeye götürür. Her sene değişim gösteren moda kavramı bizleri bir parçayla vezir ederek idolde yapar ya da giyindiğimiz parçayla tam bir eleştiri yağmuruna da düşürebilir bileri,
Ama en çok bunun için yoruluruz. Tekstil ve moda dünyası hızlı tüketimiyle ve pahalı olmasıyla değişkenliği yüzünden artık moda tekerrür zamanına başladı. her sene moda eski zamanları ve tarzları ele alarak günümüze yorumluyor. Bir zamanlar nefret ettiğimiz parçalar şimdi hayallerimizi süslüyor. “Güneşin altında söylenmemiş söz yoktur” ifadesi moda içinde geçerli artık yenilikten çok versiyon değişimi modacılara ilham kaynağı oluyor.

Bugün moda olan bir giysi, 10 yıl sonra itici, 30 yıl sonra ilginç, 50 yıl sonra ise müthiş kabul edilecektir. Levier (ingiliz moda araştırmacısı)





Peki, nedir bu moda kavramı ve neden esiri olduk modaya, Moda toplumun sosyal, politik ve kültürel durumuna yansır. Moda Fransız imparatoriçesi Eugenie'yi 1936 yılında Süveyş kanalının açılışına yanında 250 kıyafetle gitmesine neden olan şeydir. Bugün modanın ilk ortaya çıkışı uzmanların kafalarını kurcalamakla devam ediyor. Çoğunluğun görüşüne göre moda kökeni ilk insanın ortaya çıkışına dayanıyor. Moda insanlık tarihi boyunca toplumların ayrılmaz bir parçası oldu. Özellikle kadınlar daha güzel görünmek, farkla olabilmek için değişik giyim tarzları ve farklı aksesuarlar geliştirdiler. Bugün hepimizin geleneksel kıyafetler olarak adlandırdığımız giyim tarzları da aslında hepimizin içinde varolan o gizli moda kültürünün dışa yansımasıdır.
Moda kavramı ilk olarak 1900 lü yıllarda ortaya çıktı. 1900 yılında modern yüzyılın terzilerinden Charles Worth'un yanında çalışan Paul Poiret dört yıl sonra Paris'te kendi atölyesini açtı. Yarattığı elbiseler terzilik açısından yeni buluş olarak değerlendiriliyor. Doğu'dan esintilerini elbiselerine yansıtan Poiret, kemeri yukarı taşıyarak göğüslerin yumuşaklığını açığa vuruyor. Gece elbiseleri Poiret'nin özgür kadınını ortaya koyuyor. 1902 yılında Thomas Burbery ilk kez olarak markasını gabardin üzerine yazdırdı. 1905 de gazetelerde moda ekleri yayınlanmaya başladı.1906 yılında Guccio Gucci aksesuar üzerine çalışan şirketini İtalya'nın Floransa kentinde kurdu. Gucci kalın kaban kumaşından ilk ünlü çantasını 1925'te yaptı. 1932'de de John Wayne'den saray soylularına herkesin ayağına birer mokasen loafer giydirdi. Hala kaliteli, lüks ve klasik sevenlerin çanta ve ayakkabıdaki ilk tercihi. 1913 yılında Gabriel Coco Chanel şapka dizayn etmeye başlamasıyla moda dünyasına girdi. Chanel 1914'te Arthur "Boy" Capel'in desteğiyle biri Paris diğeri Deauville'de olmak üzere iki butik açtı. 20'lerin başlarına doğru moda evi açarak işine devam etti. Erkek kıyafetlerinde kullanılan bir çok aksesuar ve modeli kadın kıyafetlerine uygulayarak, kravatlı, ekose ceketli, şapkalı özgür kadın imajını yarattı. 1915 yılında Jeanne Lanvin, çiçekli giysilerle büyük ün kazandı. 1916 da devam eden I. Dünya Savaşı'nın insanlar üzerindeki etkisi modaya da yansıdı ve modeller askeri tarza yakınlaşmaya başladı. 1919 Chanel, Paris Rue Cambon'da mağaza açtı. Ardından da 1921 yılında Chanel, ünlü parfümü No.5'i piyasaya çıkardı. 1927 Salvatore Ferragamo Amerika dönüşünde İtalya'da üretime başladı. Her zaman kusursuz ayakkabılar üretmeyi kendine ilke edindi. Üne ilk modern sandallar, patent hakkı 1936'da alınmış mantardan yapılmış sivri topuklar ve platform ayakkabıları ile kavuştu. 1929 Charleston akımı tüm dünyayı sardı. 1932 İtalyan Nina Ricci, Paris'te butik açtı. Ve kısa sürede ürettiği muhteşem kozmetikleriyle ün kazandı. 1933 Rene Lacoste, dünyaca meşhur timsahlı tişörtü yarattı. Doğum gününden bu yana Lacoste, spor ama fazla klasik modellerde ısrar etti. Orta yaşlı, üst düzey yöneticilerin yat gezintilerinde, golfte ve özellikle de tenis oynarken vazgeçemedikleri bir marka oldu. 1937 Marie Claire ilk adımlarını attı. 12 Şubat 1947 de Christian Dior Paris Avenue Montaigne'de ilk kez koleksiyonunu sundu. O günlerden hafızalarda arta kalan, dışarının soğuğu ve podyumdaki mankenlerdi. Korseyle sıkılmış beller, ortaya çıkarılan dekolte, aşağıya doğru genişleyerek inen etekler. Dior her şeyin ortasında küçük bir bürokrata benziyordu, ama o savaştan sonra ortaya çıkan bir şatafatın prensiydi. Gazeteciler haberi verebilmek için telefonlara koşuştular. Yeni kadın, yeni imaj işte o defileden sonra doğdu.

60 lı yılların sonu 70 li yılların başlarında modada yeni romantik stil doğdu. Bu romantizm Dior salonlarından gelen bir akımdan farklı idi. Halk giysilerinden gelen bir esinti modaya yün kumaşlar, meksikan pançoları, hint şalları, çingene giysileri kazandırmıştı. 1965 Paco Rabanne, metal elbiseler üreterek modada tam bir sansasyon yarattı. 70 li yıllarda ünlü Japon modacıları Kenzo Takado, Mitsuhiro Matsuda, Yohji Yamomoto, Issey Miyake sayesinde Avrupa giysilerinde doğu rüzgarları esmeye başladı. Bu modacılar bir taraftan orijinal Avrupa giysileri üretirken, diğer taraftan da geleneksel doğu kıyafetlerinin detayları üzerine çalıştılar. Hatta Kenzo Takado Avrupa modasına doğu köylü kıyafetlerinden alıntılar bile eklemeyi bile ihmal etmemişti. Bazılarına göre 80 li yılların estetiği Georgio Armani ile gelmiştir. Diğerlerine göre ise Versace 1972 yılında Milano'da çalışmaya başlayarak ve 1978 yılında ilk pret-a-porter koleksiyonunu yaratarak, 80 li yılların havasını tamamen değiştirmişti. Versace çalışmalarının reklamına çok önem verir, reklama büyük bütçe ayırırdı. Dünya çapında ün kazanan Versace ilk defa Super Star sistemini moda ile birleştirmeyi başarmıştı. 1984 Donna Karan, Amerika'da popüler oldu. Böylece modern moda, defile için yaratılan moda, ünlü terzilerin yarattığı moda hepsi bu yüzyıl içinde doğdu ve büyüdü.
Artık moda sanata doğru yol almıştı tasarımcılar markalara ruh vermeye başladı. Ve tasarım olgusu gelişti. Artık kıyafet olmaktan çıkan parçalara sanat eseri demeye ve inanılmaz paralar yatırmaya başladık.

Tasarım yani Design sözcüğü Latince kökenli 'designare'den türemiştir; anlamı 'bir şeye işaret etmektir'.
Ruhani anlamda ise 'aklın gözü' betimlemesiyle; sözcüğün yoğun bir arınmadan geçtiği hissedilir. Tasarlamak sözcüğü ile de; işaretlemek, iz bırakmak, not etmek, altını çizmek, damga vurmak, özgün olmak, biricik ve tek olmak, belirginleştirmek, ayrıştırmak eylemleri vurgulanıyor.

Ben aklın gözü terimini sevdim şahsen tasarımcılar koleksiyonlarında işledikleri temalarla kıyafetlere hayat veriyorlar ve ruhları oluyor. Giyilen her kıyafet ise giyenle birlikte anlamlaşarak ifade kazanıyor. Kendilerini sanat olarak adlandırabilicimiz eserler ortaya çıkıyor. Günümüzde moda artık her sektörü elle geçirdi. Hayatımız her yerinde gözümüz kulağımız oldu girdiğimiz mekanlar bir tasarım kullandığımız arabalar,yaşadığımız evler hepsinde bir tasarım bulunmakta
Moda da işte tam burada devreye giriyor kendimizi başkalarından minimalize etmek ve özelleştirmek esasına dayanıyor.
Moda bizlere yeni kadınlarla tanışmamızı da sağladı. Seksi, retro,feminen,maskülen,femme fatale içimizde barındırdığımız bu kadınları ünlü tasarımcılar tasarımlarında kulandılar ve ayrışmalar oluştu.

Moda kurgu sanatı ve bir yaşama biçimi bizler için ifade özgürlüğü bir hayat tarzı moda sizin yön verebiliceğiniz bir etki, etkiye tepki gösterin.

rookie girl ;)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder